MALATYA'NIN SİYASİ TAHLİLİ…

       “ Sorunlara ve kamuoyuna karşı çekingen ,şahsi olarak alınganlar…”

          Olay şu, bugün yaşadığımız tüm sorunların merkezinde siyasi bir kimliğin lider inisiyatifini ele alamaması yatıyor.
          Ortak akıl yürütemiyorlar. Bu konuda bencil tavır sergiliyorlar.
          Üstünlük kuracak inisiyatifi de kamuoyu çekingenliği ile alamıyorlar.
          Sonuç ; Tıpkı üst cümlede belirttiğimiz üzere;
           “ Sorunlara ve kamuoyuna karşı çekingen , şahsi olarak da alınganlar…”
           
          Kimse etliye sütlüye karışmak istemiyor.Ama yarın seçim olsa mevcutların  “ Ben buradayım..” ın dan fazla duyulacak ses yok yine.
          Malatya da seçimin kazananı Ak Parti oluyor. Lider ruh doğal olarak bu partiden çıkmalı…
          Peki ne oldu ?
          Ta baştan sayın vekiller Ahmet Çakır ve Hakan Kahtalı, belediye başkanlığı ve il başkanlığı sonrası jübile yada büyük final olarak gördüler milletvekilliğini.Konuşma verilecekse törenlerde Öznur Çalık yada Bülent Tüfenkçi üzerine atıyorlar rolü.Bulunuyorlar orada sadece.Anlaşılıyor ki onlardan zaten lider olmayacak.
           Gözler aldığı devlet rolü ve görevi nedeniyle eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi ‘ye dönüyor. Bakanlık sonrası tam bir sessizliğe büründü.Öyle böyle değil.İnsiyatif almamaya kamuoyu ile karşı karşıya gelmemeye özen gösteriyor.Öyle sessiz ki kamuoyundan bakanlık döneminin de sorgulandığı “ Yine o dönemde sessiz sedasız geçti “ incitmeleri yada tesbitleri ile karşı karşıya kalıyor.
            3 siyasi kahramanımız daha var ama milletvekillerinin sonuncusuyla devam ederek “ Ve Öznur Çalık…” diyelim.Niye böyle diyelim, bugüne kadar baskın rol üstlenebilmiş mevcutlar  içindeki tek vekilde ondan.Niye böyle diyelim ,çok dostu belki bir o kadar düşmanı var siyasi arenada.Ama bir şey yapacaksa o yapar diyen düşmana sahip tek isim de ondan. Peki o ne yapıyor,o da inisiyatif almıyor. Sorunlarla ilgili değil, bunlara bazen öyle müdahalelerde bulunuyor ki, Öznur Çalık hatırlatması görüyoruz sonra tekrar çekiliyor. Mesele Malatya siyaseti ve yanlış gidenlere… Bunu yapmaya asla hakkı yok. Yapabileceğini gösterip yapmamak bilinçli bir tercih olarak görmek çok daha feci.Hala çok heyecanlı belli,hala tek isteği kamuoyunda,Cumhurbaşkanı ve genel merkez indinde 1 numara olmak.Bu, anlaşılıyor.
            Geçtiğimiz yıl şu günlerde böyle bir sıkıntı olsa (lider arayışı, takım kaptanı v.s.) ,kim alır komutanlığı eline deseniz, başka bir isim daha söyleyebilirdik. 4 Ak partili vekili, üstüne bir Hacı Uğur Polat’ı en azından bir seçimle de olsa saf dışı bırakan Selahattin Gürkan diyebilirdiniz. Selahattin Gürkan da farklı hesaplar üzerinden yürüdü. Sadece Ahmet Çakır ve eski belediye üzerinden partisine eleştiri yöneltti. Bu onun haklılığını öne çıkaracaktı. Anlaşılıyor ki yukarıdan, belki de bilinmez, en iyi ilişki içinde bulunduğu İçişleri bakanı Süleyman Soylu vasıtası ile dikkati çekildi. Parti içi rekabetin muhalefetten geçmediği söylendi kim bilir ve eleştiri dozunu indirdi. Ama çoktan araç komutanı olacakken personelden kimilerini kaybetmişti.

            Belkide kendince haklı, siyasetin gereği  durumu bu noktaya getirdi.

            Ama şunu vurgulamak gerekiyor sanırım, Selahattin Gürkan bu yeni görevinde başarılı olmak zorunda..

            Yani, Malatya'nın geleceği, Malatya'lı siyasetçilerin geleceği ve o'nun sıklıkla vurguladığı "aidiyet" olgusunun bu kentte  arzu edilen noktaya gelmesi için başarılı olmak zorunda.

            Ancak, şu 1 yıllık sürede gördüğümüz tablo bu konuda bizi endişelendiriyor.

            Çünkü, çok cephe açarak bugünkü konumuna gelen Gürkan'nın işi zor gibi...

            Başlarken ciddi bir kamu oyu desteğine sahip birinin, bu kadar kısa sürede sıkıntılı tablo ile karşı karşıya kalması düşündürücü, kaygı verici...

            ........................
           
            Gelelim önemli karakterlerden birine daha ve finale… İhsan Koca…
            Ak Partinin Malatya'daki en üst seviye de temsilcisi. Tüm bunlar yaşanırken sessizliği seçti, rol üstlenmedi.
            Kamuoyunda da sessizliği seçti. “Telefona bakarsam, sorun çözümüne bakamam…”  gibi ifadelerle, kendisine sorun ihbarı yapacak partili partisiz çok insana yol kapattı. E, bilemezsen sorun yoktur gibi yaparsın…
            Tartışmaların ayyuka çıktığı zamanlamalarda istediği isimlerle bir araya gelip dikkat çekebilir, bunu yukarıya rapor edebilirdi, belki rapor etti bilinmez ama görüntü malum.
            Bu isimlerin hepsi alternatifsiz olduğunu düşünüyor biliyor musunuz ?
           Onlardan daha öte il başkanı, belediye başkanı ve vekil yok.
           Sorumluluğu şu an almayanların, aday listelerinde doğal olarak yer almaları bu konuda alıngan değil de atılgan davranmaları ilginç.
           Ama, Malatya da durum bu.